Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 1

A. Hukukun uygulanması ve kaynakları

A. Hukukun uygulanması ve kaynakları

Madde 1 - Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.

Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.

Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.

I-) Yargı Kararları:

1-) YİBK, T: 27.03.1957, E: 1957/1, K: 1957/3:

“… Kanun hükmünün mânasını tâyin etmekte ilk esas, metnin meydana geldiği sözlerden çıkan mânadır ve ancak bu şekilde metne verilmesi gereken mâna, hükmün kanuna konulmasiyle güdülen gayeye aykırı neticeler doğuracak olduğu takdirde, lâfızdan çıkan mâna yerine, kanunun ruhundan çıkan mânaya göre hüküm verilmesi gerektir ki, bu durum, Medeni Kanunun birinci maddesinde kabul edilen kanunun lâfziyle ve ruhiyle temas ettiği bütün meselelere tatbik olunacağı kaidesinin neticelerindendir. ...” (RG. 22.06.1957; S: 9640).

2-) YİBK, T: 04.02.1959, E: 1957/14, K: 1959/6:

“… Kanun hükümlerinin, sadece kanunun lâfzına göre değil, fakat hem lâfzına ve hem de ruhuna göre tefsir edilmesi ve kanunun yalnız lâfzına dayanılarak hükümlerin konuluş maksatlarına aykırı neticelere varılmasına meydan bırakılmaması, bugünkü hukuk ilminin ve tatbıkatının ana kaidelerindendir. ...” (RG. 29.04.1959; S: 10194).

3-) YHGK, T: 15.12.2004, E: 2004/13-664, K: 2004/719:

“… TMK. ‘nun 1. maddesine göre Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunun yorumunda, kanun metninin anlam ve ruhu-özü önemlidir. Bu ruh, kanun kuralının izlediği gayeden çıkarılır. Buna gai (amaçsal) yorum ve kanun kuralının amacına göre yorum denir. Bir kanun hükmünün kanuna konuluş amacına aykırı bir sonuç doğuracak şekilde yorumlanması hukuk ilkelerine ve kanunun hem sözü ile hem de özü ile uygulanmasını öngören TMK.nun 1. maddesine uygun düşmez. Alman Federal Anayasa Mahkemesinin bir kararına göre “Bireylerin Devletle olan ilişkileri bakımından bir yasa hükmünün yorumunda duraksama halinde, yurttaşa hak veren yorum tarzı öncelik alır. Kanunun amaçsal yorumunda, kanun metni sözel anlatımı aşmışsa, amaçsal daraltıcı yoruma gidilir. …”

4-) YHGK, T: 01.12.2004, E: 2004/9-643, K: 2004/642:

“… Türk Medeni Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca; yasanın sözünden çıkan anlam, özünden çıkan anlamla bağdaşmıyorsa kabul edilemez. Yasa hükmünün özünün araştırılması ise onun amacının belirlenmesini zorunlu kılar. Bu itibarla, yorum yapılırken doğru sonuca ulaşılabilmesi için … yasa …  kuralının amacının (ratio legis) araştırılması gerekir…”

5-) YHGK, T: 04.06.2003, E: 2003/21-349, K: 2003/382:

“… Hukukun görevi toplumsal yaşamı düzenlemek ve ilişkilerden doğacak sorunları çözümlemektir. O nedenle, herhangi bir olay, hakkında kural yoktur diye çözümsüz bırakılmaz. Bu gibi hukuki boşluğun bulunduğu durumlarda; hakim bizzat yasa koyucu gibi davranarak, olayı çözümlemek üzere Medeni Kanunun 1. maddesi hükmünce olaya uygulanacak kuralı bulmak ve uygulamakla yükümlüdür (YİBK 18.11.1964 T. 2/4). Bu, hakim için aynı zamanda bir görevdir. Hakim önündeki davayı sonuçlandırmak zorundadır. Anayasanın 36/2. fıkrası uyarınca hiç bir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz”. O nedenle yasada; örf ve adette olaya uygulanacak bir kural bulunmadığına dayanarak bir hakim önündeki uyuşmazlığı çözmekten kaçınamaz. … Esasen, Türk Medeni Kanunun 1. maddesinin özelliği, hakime kanun koyucu gibi kural koyma yetkisi vermiş olmasıyla önemi haizdir.

Hâkimin, hukuk yaratma alanına girebilmesi için, çözümü gereken olaya uygulanabilir yasa hükmü veya örf ve adet kuralının bulunmaması yeterlidir. Hakimin yasal boşluğu doldururken takip edeceği yol; Medeni Kanunun 1. maddesinde açıklandığı üzere, yasa koyucu gibi hareket etmekten ibarettir. Bu aşamada hâkim, yasa koyucunun yapacağı gibi, tarafların karşılıklı menfaatlerini tesbit ederek, bunları adalet süzgecinden geçirip; hayat ihtiyaçlarını karşılayan ve aynı zamanda mevcut hukuk düzeni ve hukuki güvenlikle bağdaşan bir kural bulmalıdır…”

6-) YHGK, T: 06.03.2002, E: 2002/21-132, K: 2002/139:

“… Özel daire; söz ve deyimlerin lafzi anlamına sıkı sıkıya bağlanarak yasa maddesini yorumlayıp sonuca kavuşturmuştur. Ne var ki, çoğu defa tek başına metinden hareket ederek yorum …” (yoluna) “… başvurma sağlıklı sonuca kavuşmayı önleyebilir. Yasanın amacı sözle (lafızla) çelişiyorsa, söze değil öze önem verilmek gerekir. Yorumda asıl olan, adalete uygun sonuca kavuşmak olmalıdır.

Bir kanun hükmünün, yasaya konuluş amacına aykırı sonuç doğuracak şekilde yorumlanması hukuk ilkelerine ve yasanın hem sözü ve hem de özü ile uygulanmasını öngören MK.’nun 1. maddesine uygun olmaz. (Bkz. 22.02.1997 gün ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)…”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

BAŞLANGIÇ

A Kanunu Medenînin Tatbikı

Madde 1

Kanun, lâfziyle veya ruhiyle temas ettiği bütün mes’elelerde mer’idir. Hakkında kanuni bir hüküm bulunmıyan meselede hâkim örf ve âdete göre, örfü âdet dahi yok ise kendisi vazıı kanun olsaydı bu meseleye dair nasıl bir kaide vazedecek idiyse ona göre hükmeder.

Hâkim hükümlerinde, ilmî içtihatlardan ve kazai kararlardan istifade eder.

III-) Madde Gerekçesi:

 

Yürürlükteki Kanunun 1 inci maddesini karşılamaktadır.

Madde olduğu gibi korunmuş fakat gerek amaç ve içeriğini daha iyi ifade etmesi bakımından, gerek dilinin daha anlaşılır bir hâle getirilmesi yönünden yeniden kaleme alınmıştır.

Maddenin kenar başlığı “Kanunu Medenînin Tatbiki” şeklindedir. Bu kenar başlık maddenin uygulama alanıyla uyumlu değildir. Çünkü, madde sadece Medenî Kanunun uygulanmasını düzenleyen bir madde olmayıp genel olarak hukukun kaynaklarını düzenlemektedir. Maddede sayılan kaynaklar medenî hukukta olduğu kadar özel hukukun diğer dallarında da geçerli olan kaynaklardır. Bu sebeple, maddenin kenar başlığı “Hukukun uygulanması ve kaynakları” şeklinde değiştirilmiştir.

Yürürlükteki maddede yer alan “lafzîyle veya ruhiyle” sözcükleri yerine daha anlaşılır bir ifadeyle “sözüyle ve özüyle”; “temas ettiği” deyimi yerine “değindiği”; “vazıı kanun” yerine “kanun koyucu”; “vazedecek” yerine “koyacak” sözcükleri kullanılmıştır. Hâkim kanunun1 hem sözü hem özüyle birlikte ele alarak uygulayacaktır. Sadece sözüyle ve sadece özüyle uygulaması söz konusu olmayacaktır.

Maddenin üçüncü fıkrası “Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.” şeklinde daha arı bir Türkçe ile kaleme alınmış, daha anlaşılır hâle getirilmiştir.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

Einleitung

A. Anwendung des Rechts

Art. 1

1 Das Gesetz findet auf alle Rechtsfragen Anwendung, für die es nach Wortlaut oder Auslegung eine Bestimmung enthält.

2 Kann dem Gesetze keine Vorschrift entnommen werden, so soll das Gericht nach Gewohnheitsrecht und, wo auch ein solches fehlt, nach der Regel entscheiden, die es als Gesetzgeber aufstellen würde.

3 Er folgt dabei bewährter Lehre und Überlieferung.

2-) CCS:

Titre préliminaire

A. Application de la loi

Art. 1

1 La loi régit toutes les matières auxquelles se rapportent la lettre ou l’esprit de l’une de ses dispositions.

2 A défaut d’une disposition légale applicable, le juge prononce selon le droit coutumier et, à défaut d’une coutume, selon les règles qu’il établirait s’il avait à faire acte de législateur.

3 Il s’inspire des solutions consacrées par la doctrine et la jurisprudence.

V-) Yararlanılabilecek Monografiler:

Yasemin Işıktaç; Hukukun Kaynağı Olarak Örf ve Adet Hukuku, İstanbul, 2009.

Rona Serozan; Hukukta Yöntem, İstanbul, 2015.


1   Gerekçedeki “… kanunun …”  ifadesinin “… kanunu …” olarak anlaşılması gerekir.

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X